
Uzun süredir Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu ve ihtiyaçları için geliştirilen projeler nihayet ete kemiğe bürünmeye başladığından beri bir kulağımız hep ihracat haberlerinde. Aslında SSB, gerek fuar katılımları, gerekse yazılı ve görsel medya ile COVİD-19 öncesinde görünürlüğünün artmasına yönelik aktif bir pazarlama faaliyeti gösterse de, maalesef bu faaliyetlerin ihracat başarılarına dönüşmesi biz savunma sanayini yakından takip edenlerin bekledikleri düzeyde gerçekleşmedi. Tabi ki bunun içeride daha şahin gözükmek için dış ilişkilerde her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran hükümetin başarısızlığı olduğu gerçeği de bulunmakta. Çok değil beş altı sene öncesinde Ortadoğu'dan IDEF fuarına gelen genelkurmay başkanlarını ağırlıyor. Sözleşmeye dökülmüş olmasa bile Milgem, Atak, Anka vb. oldukça katma değerli ürünlerin satışları için sözlü mutabakatlara varıyorduk. Ancak hükümetin mezhepsel yaklaşımları, bölge ülkeleri ile Türkiye'nin arasının açılmasına hatta bir şekilde bölgede bir vekalet savaşına neden oldu. Üstelik bu karşılaşma Türkiye'nin bulunduğu her cephede karşı tarafta yer almalarıyla devam etmekte. Tüm bunların ortasında Batı'nın önde gelen insan hakları savunucuları Yemen'de yaptıklarına rağmen Suudi Arabistan'nın ve BAE'nin, Mısır'da yapılan darbeye rağmen Sisi'nin milyar dolarlarını almaktan geri durmadı. Türkiye izlediği yanlış dış politika ile milyar dolarlık ihracatı kendi eliyle Avrupa'lı silah üreticilerine devir etti desek yanlış olmaz sanırım.
Tabi ki tüm bunların yanında ihracat başarılarımız da olmuyor değil. Özellikle Türkiye ile benzer politikalar izleyen ve çıkarları örtüşen başta Ukrayna ve Pakistan olmak üzere çeşitli ihracat başarılarının olmasının yanı sıra kara araçları üreticilerimizin gayretleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri yada kolluk kuvvetlerinin envanterinde bile bulunmayan ürünlerin pek çok ülkeye ihraç edildiğine şahit olduk. Tabi bir diğer başarı, Aselsan'ın özellikle deniz platformlarına yönelik olarak geliştirdiği Stamp ve Stop uzaktan komutalı kule ailesi ile gerçekleştirdiği ihracatlar. Yine özel tersanelerimiz vasıtasıyla gerçekleştirilen ihracatlar her ne kadar şuanda hücumbot ve destek gemisi gibi daha küçük ölçekli gemileri kapsıyor olsa da bu alandaki ilerleme de oldukça sevindirici.
Son yıllarda ise Türkiye özellikle silahlı insansız hava aracı ve hassas güdümlü mühimmatlar ile ön plana çıkmakta. Hatta gerek Libya harekatından gerekse şuan cereyan eden Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmada Türk SİHA'larının yeni bir savaş doktrinin kapılarını aradığını söylesek çok abartmış olmayız. Gelecekte ortaya çıkacak Aksungur, Göksungur, Akıncı, Hürkuş-C, Hürjet gibi platformlar ile birlikte ortaya konan yüksek performanslı hassas güdümlü mühimmatların, başta Kuzey Afrika, Güneydoğu Asya ve hatta Güney Amerika ülkelerinde oldukça büyük bir şansı olduğunu düşünmekteyim. Bu konuda Türkiye'nin elindeki hassas güdümlü mühimmat, elektro optik sistemler vb. açısından Güney Kore'den (FA-50 için konuşuyorum.) daha ileri olduğunu düşünmekteyim.
Gelecekte ortaya koyacağımız hava savunma ürünleri için ise piyasada kıyasıya bir rekabet bulunmakta. Özellikle İsrail bu alanda pek çok bölge ve ülkede oldukça yüksek ihracat başarılarına sahip. Yine tanksavar füzesi olarak Avrupa'da neredeyse Spike kullanmayan ZMA kalmadı. Yakın zamanda ise kendi ordusu için olgunlaştırdığı ürünleri ihraç pazarında başarı yakalayan bir Güney Kore gerçeği bulunmakta. FA-50, K-9 obüs ihracatları ve askeri gemi sanayinde ön plana çıkan Kore, son günlerde başta Avustralya'nın Land 400 programı gibi oldukça iddialı projelerde boy göstermekte. K-2 Black Panther tankının ise pazarlama çalışmalarında oldukça agresif davranmakta. Ancak tıpkı bizde olduğu gibi Güney Kore'de platform ve sistemlerinde bulunan batı menşeli ürünler sebebiyle zaman zaman sıkıntı yaşamakta. Geçtiğimiz günlerde Arjantin ile anlaşmaya varılan FA-50 satışına uçakta bulunan İngiltere orjinli parçalar sebebiyle ihracatına ambargo getirildi.
Bana göre Türkiye'nin bu üreticiler karşısındaki en büyük dezavantajı kredi bulabilirliği. Bildiğiniz üzere oldukça maliyetli olan savunma sanayi alımlarında genellikle teklif verenlerden birde uygun kredi bulmaları isteniyor. Tabi ki her üretici bunu çoğunlukla yerleşik olarak faaliyet gösterdiği ülke bankalarından temin ediyor. Ülkemizin ekonomik durumu göz önüne alındığında özellikle ana platformlar satışları için şuan böyle bir kredinin bulunması pekte kolay değil. Ancak diğer ülkelere nazaran Türkiye işbirliği ve teknoloji transferi konusunda oldukça avantajlı durumda. İhracatı gerçekleştirilen pek çok platformun, satış yapılan ülkede gerek alt sistem gerekse komple üretimi gibi işbirliklerine oldukça sıcak bakıyoruz. Ayrıca FMS kadar alengirli bir satış yasamız olmadığı için firmalarımız işbirliği anlamında oldukça esnek davranabiliyor. Aslında bu tür bir yasanın eksikliğinin de hissedildiği kanaatindeyim. Her ne kadar majör sistem satışları genellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı'nın ortağı olduğu -SAN'lar tarafından gerçekleştirilse de, özel sektörün gerçekleştirdiği ihracatlar için bir izin gerekip gerekmediği, eğer gerekiyor ise bunun ne kadar kapsamlı olduğunu, son kullanıcı sözleşmelerinde nasıl standardizasyon sağlanacağı ile ilgili herhangi yasanın savunma sanayi forumlarda konuşulduğuna rastlamadım.
Bana göre standardizasyon gereken bir diğer önemli husus ürün isimlendirme ve kodlama. Savunma sanayi firmaları tarafından üretilen pek çok ürünün ilk müşterisi olarak TSK görüldüğünden ürün isimleri genellikle Türkçe olmakta. Tabi ki bunda herhangi bir mahsur yok ancak pazara yönelik ikinci bir isim yada kodlama yer almamakta. Bu nedenle SSB tarafından ürünlerin sistematik olarak kod adı verilmesinin uygun olacağını düşünmekteyim. İhracata yönelik olarak izlenmesi gereken prosedürleri bilen bir kullanıcı mevcut ise bizimle paylaşmasını şahsım adına rica ederim.
Oldukça dağınık bir giriş yaptım fakat anlatmak istediklerimi aktarabildiğimi düşünüyorum. Değerli fikirlerinizi bu başlık altında belirtirseniz, tüm forum için oldukça yararlı bir beyin egzersizi olacağına emimin.
Yazım yanlışları için şimdiden özür dilerim.
Savunma Sanayi Başkanlığı ürün kataloğu: https://www.ssb.gov.tr/urunkatalog/tr/
https://www.ssb.gov.tr/urunkatalog/en/