Celebor yazdı: ↑08 Ağu 2021, 00:08
Bu tüfeği bu kadar kötü yapan nedir? İnternet ortamında çok eleştirildiğini gördüm.
L85 esasen biraz "ondan biraz, şundan biraz olsun" prensibi ile geliştirilmeye çalışmış ve prematüre doğum yaptığı için bu kadar sıkıntı çıkaran bir tüfek olmuştur. Konsept temeli 1950 li yıllarda tasarlanan ve dünyanın ilk bullpup tüfeklerinden biri olan EM-2 ye dayanır. Ama aynı yıllarda ABD bütün NATO ülkelerini kendisi ile birlikte 7.62 NATO mühimmatı ve FAL'a geçmelerini önerince (ki kendileri bile FAL'a geçmemiş) Churchill'in direkt emri ile önce EM-2 7.62 NATO mühimmatı ile üretilmiş, başarısız olunca da Britanya kendi FAL türevi olan L1A1 e geçmiştir. O da ayrı bir hikaye.
L85 e gelecek olur isek, tüfeğin prototip tasarımı 1980 lerde Sterling Arms Factory tarafından yapılıyor, tüfeğin nihai adının SA80 olması da buradan geliyor zaten. Bu firma aynı zamanda Amerikan ArmaLite için dünya çapında pek tutmayan ama kendinden sonra gelen nice tüfeğin mekanizmasını devşirdiği AR-18 tüfekleri üretiyordu. AR-18 in döner kilit sürgülü iki rodlu icra yaylı sürgü taşıyıcısı ve gaz pistonunu alıp zamanında çok sevdikleri EM-2 tüfeği gibi bullpup yapıda tasarlıyorlar. Ordunun gönlünü fethedmiş ama politik nedenler ile başarısızlığa mahkum edilmiş EM-2 projesini hatırlatan bu tüfek L85 adı ile tabi hemen seçiliyor seçilmesine ama bir dizi sorun çıkartıyor. Bunlar normalden fazla ve ekstrem havalarda daha sık tutukluk yapma, şarjör besleme sorunları ve rijid olmayan plastik aksamı kırılmaya meyilli ve pas yapan gövde gibi şeyler. Daha sonra bu tüfeğe bir de HK el atıyor ve sorunları bir nebze de olsa azalttıkları L85A2 modelini ortaya çıkarıyorlar. Tüfek biraz daha kullanılabilir oluyor ama halen temel sorunları devam ediyor. Gel zaman git zaman modernizasyon projeleri, ray aksamı, yeni optik ve elektro optik aksam vs ile de bu zamana kadar getiriyorlar.
Dünyada 1970 ve 1980 lerde Soğuk Savaş'ın tarafı olmuş çoğu büyük ülkede bir bullpup tüfek furyası vardı. Buna istinaden üreticiler bullpup konseptinin geleceğin piyade tüfeği olacağı kanısında idi. Bullpup treninden ilk inen M14 yerine SPIW projesini başlatan ve umduğunu alamayıp bullpup a tövbe diyen ABD oldu (Sovyetler de ayı zamanlarda Tula silah fabrikasının bullpup TKP prototiplerini deniyordu), daha sonra Avusturya Steyr AUG, Fransa FAMAS ve İngiltere SA80 ile kervana katıldı, Almanya HK G11 i denedi ama olmadı. İngilizlerin SA80 de yaşadığını hatta daha beterini Fransa FAMAS ile yaşadı ve onlar da İngiltere'den önce HK416 ya geçtiler. Şimdi de sıra inatçı İngilizlerde.
Bana göre birçok muharebe coğrafyasında kendini kanıtlamış ve standart servis tüfeği rolünde güvenilir olarak kullanılabilecek iki tane bullpup konsepti piyade tüfeği var. Biri İsrail'in Tavor'u ve diğeri de Avusturya'nın AUG udur. Gerisi yalan dünya...
İngilizler ve piyade tüfekleri konusunda yaşadıkları talihsizlikler ise kitaplara konu olur. Hep bir çıkıntılık yapıp ellerine geçen ve aslında oynamasalar canavar gibi iş yapacak tüfekleri mındar etmişlerdir. 2. Dünya Savaşı sırasında kullandıları 1. DS gazisi bolt-action kurma kollu Lee Enfield ları yarı otomatik M1 Garand ile değiştirmek istemişler, ama ordudaki sivri zekalılar "bu yarı otomatik, piyade bunu iki günde bozar hem tutukluk da yapar" diye reddetmiş, sıra FAL a gelince yine aynı mantık ile "bu tam otomatik tüfek piyade elinde çok tutukluk yapar" diye L1A1 modelini yarı-otomatik yapmışlardır. Bana göre İngilizlerin şu zamana kadar yaptığı en başarılı hafif silah tasarımı STEN olmuştur.