TSK , özellikle 90'lı yılların başında,körfez savaşı sonrası ABD'den hibe olarak aldıklarıyla beraber toplamda 900 küsur m-60 tankına sahip oldu.
Bu tanklar aslında sanıldığının aksine eski püskü amerikan hurdaları değil, bir çoğu o zaman için 10-15 yaş aralığındaki m-60-a3-tts tankları idi. Zaten m-60-a3 versiyonunun 1978'den itibaren ABD ordusuna girdiğini belirtmek gerek. M-60-a3-TTS tanklarında , texas instrument firmasının m-60-a3 tankları için geliştirdiği termal kamera , lazermetre , m-21 balistik bilgisayar, ve taret stabilizasyon sistemi mevcuttur.
Pek çok uluslararası forumlarda her iki tankıda kullananların yazılarından okuduğumuz ve bilinen teknik özellikler kıyaslandığında, TTS'nin , m-1 tankının kullandığı ilk termal kamera sistemi olan TIS' dan daha iyi ve keskin görüş sunduğu anlaşılmaktadır . En azından aralarında nesil farkı olmadığını ve iyi bir görüş sunduğunu söyleyebiliriz.
TSK'nın 2010 da biten m-60-t projesinde modernize edilen tankların m-60-a1 olduğunu ve 60'lı yılların ortasında üretildiklerini burada söylemek lazım. Elindeki m-60-a1'lerin 4 taburluk bir kısmını modernize ederek günümüz tankları seviyesine getiren TSK, kalan m-60-a1'lerini zırhlı birliklerinin envanterinden çıkardı. Bu modernizasyon projesinin, milli tankımız ALTAY taburlar halinde envantere girene kadarki süreçte Yunan leoapard-2-a6 alımına bir cevap olmasının yanı sıra , milli tank projesi öncesi bazı teknolojik yeteneklerin kazanılmasını sağladığını söyleyebiliriz.
Sıkça forumumuzda da dile getirilen diğer m-60' larımız modernize edilecek mi veya ne zaman edilecek sorularına bu kısmi bilgiler ışığında bile bakıldığında , modernize edilen tankların konumuz olan m-60-a3' lerden daha eski nesil olduğu, bir karşılıklılık esası gereği ve bazı endüstriyel bilgileri edinmek maksadıyla modernizelerinin yapıldığı , m-60-a3' lerimizin modernizasyon ihtiyaçlarının A-1' lerimiz kadar kapsamlı ve acil olmadığı görülebilir.Kaldı ki daha sonrasında alınan leopard-2a4'leri , bunlar için düşünülen leopard-2-NG modernizasyonunu ve ordunun küçüleceğini düşündüğümüzde, ALTAY tankları envantere girmeye başlayana kadar m-60-a3' lerimize kapsamlı bir modernizasyon gerekliliği askeri ve mali açıdan bana göre ortadan kalkmıştır.
Ancak günümüzde ortaya çıkan Suriye krizi göz önüne alındığında , gerçek hayatta işlerin bizim planladığımız takvime uymadığı görülmekte ve özellikle basılı ve görsel medyada veya internet ortamında ortaya dökülen iki ülke tank sayılarında ve teknik karşılaştırmalarda okuyucuların zihninde acaba güçsüz müyüz? şüphesi uyanabilmektedir. Keza sahadaki gayrı nizami harp uygulayan çok sayıdaki terör örgütü, ülkelerce donatılmış vekil kuvvetler gibi çok boyutlu tehditler ve tanık olunan iç savaşta defalarca karşılaştığımız anti tank kabiliyetleri de platformlarımızın en azından beka kabiliyetini sorgulatmakta doğal olarak.
Ülkemizin bulunduğu coğrafyada ülkelerin milli güçleri incelendiğinde ; gerçekleşen savaşların daha çok terör vasıtasıyla asimetrik olageldiği , gerçekleşebilecek ülkelerarası harplerin ise konvansiyonel olacağını değerlendirilebilir.Özellikle güncel Suriye-Türkiye krizini ele aldığımızda, savaş çıkması halinde Silahlı kuvvetlerimizin meskun mahallere girmeyeceğini değerlendirirsek, açık bir arazide karşılaşılabilinecek son konvansiyonel savaşlardan birine tanık olmamız ihtimali belirmiş durumdadır. Olmamasını dilediğimiz bu duruma yine de hazır olmak gerekliliğinden hareketle bu yazıyı kaleme aldım.
Arkadaşlar, malumunuz m-60-a3 tankı , 1991 körfez savaşında, kuveyt havaalanı muharebelerinde abd - Irak orduları arasında 2 gün süren geniş kapsamlı tank savaşında ve israil - arap savaşlarında rus tanklarıyla karşılıklı muharebeye girdi. Tüm bu muharebelerde hava desteği düşünülmeden , sadece tank savaşları baz alındığında rus tanklarına ( t-55 - t-62 - t-72 dahil ) büyük üstünlük kurduğunu söylemek gerek. Heleki kuveyt havaalanı muharebesinde 200 civarında USMC m-60 tankı ve daha fazla ırak tankının karşılıklı savaşında , ABD birlikleri sadece 1 kayıp vererek, t-72'ler de dahil 100'ün üzerinde Irak tankını saf dışı bıraktılar ..
Bu bilgiler ışığında m-60-a3 lerimizin şu an için ülkemizin çevre tehditlerine karşılık verebileceğini ve yakın gelecekteki Leo-2-NG modernizasyonu ile ALTAY üretimi düşünüldüğünde kapsamlı bir modernizasyona girmelerine gerek olmadığını söyleyebiliriz. Yine de her an hazır olmak ve minumum zaiyata uğramak maksadıyla, envanter dışına çıkacakları 2020'li yıllara kadar güncel bir şekilde idare edebilmeleri için, büyük projelere girmeksizin ve askeri fabrikalar tarafından kolayca yapılabilecek bazı iyileştirmelerle dahi içinde bulunduğumuz askeri kriz ve arazi şartlarında bile kısa zamanda tanklarımızı güncelleyebiliriz.
Önerim, USMC tarafından da uygulanan basit ve uygulaması kısa zamanda yapılabilecek ERA takılmasıdır. MKE veya roketsan tarafından m-60-t projesi dahilinde edinilen bilgilerle , dikdörtgen formda hazırlanacak ERA plakaları, askeri fabrika seyyar ekipleri tarafından arazideki birlikler gezilerek kolayca tanklarımıza uygulanabilir. Bu zırh kiti kapsamında tankların palet ve kulelerinin yan ve arkalarına kafes zırhlar da takılabilir. bu yenileme ile m-60-a3 tanklarımız envanter dışına çıkıncaya kadarli süreçte maksimum beka , minumum zayiat ile görevlerini şüpheye yer bırakmadan yerine getireceklerdir.







Sizin düşünceleriniz nelerdir?
Edit : yazının kaleme alındığı dönemdeki konvansiyonel tehdit bugün geçerliliğini yitirse de, gayrı nizami tehditler artarak devam etmektedir. Dolayısıyla beka tedbirleri icın tehdit değerlendirmesi ve tedbir seçenekleri daha önemli hale gelmiş durumda gözüküyor.