Hızır'ları Ateş adıyle AB fonlarıyla alıp sınır güvenliği aracı yaptılardı. Ama tepesinde UKSSli standard ZPT versiyonunu ilk defa görüyorum.
Hamza'ya mı verdiler diyeceğim, bayrak var.
Normalde karşı çıkardım ama fiyatı o kadar uygun ki... Alıcısını da memnun ediyorsa alıp tepe tepe kullansınlar . Oradaki proxylere falan da verebilirler. İhraç edildiği yerdekileri çok memnun ediyor fiyatına göre performansı.
TEORI yazdı: ↑13 Eki 2022, 10:08
Htş abd menşeili bir örgüt. Bizim kontrolümüzde değil. İdlib hattına sıkışmışlardı. Şimdi hazır temizlediğimiz Afrin e çöküyorlar. Buna gizli işgal denir. Bu örgüt sahadaki diğer terör ötgütleriyle bağlantılı. Yarın öbürgün Afrin e teröristleri tekrar sokabilir. Bu iş başımızı çok ağrıtır. Kim niye izin veriyor bilmiyorum ama çok büyük yanlış yapılıyor. Htş en az diğer terör örgütleri gibi tehlikeli ve temizlenmesi gereken bir başka terör örgütü.
Bütün bu olanlar yeni sınır ötesi operasyonunu geciktirici hamleler. HTŞ Suriye kuzeyindeki Truva atıdır. Her ne olursa olsun bertaraf edilmeli. Her yerden bir engel çıkarıyorlar. Adam akıllı bir temizlik operasyonu şart oldu. Havadan ağır bombardıman, obüs ve topçu roketleri ile karadan destek ile SMO sahaya sürülsün vura vurula ilerlesinler. Bir yanda İran destekliler, bir yanda HTŞ, beri yanda bölücü terör örgüt/PYD. Yetti yani.
Arkadaşlar Afrinde olan bitenler hakkında detaylı bilgisi olan varsa biraz özetleyebilir mi?
Şehir bizim kontrolümüzde mi değil mi?
Biz kontrolü kaybettiysek uğruna onlarca şehit verdiğimiz bir yer nasıl bu kadar kolay teslim edildi?
Kontrol bizdeyse HTŞ'ye neden yol verdik?
Takip edebildiğim kadarıyla htş ile öso arasında çatışmalar oldu, ve htş Afrin ve civarına girdi, Türkiye İblid de öso çok cılız olduğundan dolayı mecburen ve kerhen bu htş ile öso nun çatışmasına direk taraf olmadı, en son Türkiye nin arabulucuğunda ateşkes ilan edildi ve htş Afrin şehir yönetiminde söz sahibi olacak şekilde Afrinden çekildi....anladığım ve takip edebildiğim kadarıyla olan bu...
Açıklamakta bir sorun olacağını düşünmüyorum. Benim bildiğim kadarıyla SMO'nun adını vermeyeceğim bir kolu yoldan ayardan çıkarak halka ve diğer SMO fırkalarına yağmacılık vb. davranışlarda dolayısıyla bize karşı bir harekette bulundu. Buna karşın HTŞ'nin bu söz konusu SMO birimine karşı harekete geçmesini izledik, izliyoruz. Bildiklerimden ancak bu kadarını iddaa edebilirim. Emin olmadığım şeyleri öne sürmek istemiyorum.
Isbara yazdı: ↑20 Kas 2022, 00:41
Suriye'ye operasyon başladı sanırım. Suriye ve Irak üzerinde Mezopotamya eşşeklerinin üzerine büyük bir hava harekatı yapılıyor şu an TSK tarafından.
Uzun süre bir şey yapılmayıp çoğalmaları yeniden yığınak yapmaları düzen kurmaları beklenip sonra toplu yıkım yapılıyor hasat zamanı gibi.
Suriye'ye harekat Kuzey Irak tamamen temizlendikten sonra yapılacak. En son bunu Financial Times'a konuşan meşhur isimsiz yetkilimiz de açıkladı daha doğrusu tekrar etti. Aslında süreç yürüyor.
Dünkü bombalamalar önemli bir gerçeği ortaya çıkardı.
Bir ara sürekli şöyle söylenip dururdu:
-"Sihalar yavaş yavaş terörist bombalama işini F-16'ların elinden alacak, F-16'lar rahatlayacak, hizmet ömürleri daha yavaş kısalacak"
Bu fikir şu an çökmüş durumda. Savunulacak bir tarafı kalmadı.
Dün geceki gibi operasyonlar gösterdi ki kuvvet bu tür operasyonları F-16'larla müşterek harekat kabiliyetlerinin sönmemesi için idman fırsatı olarak da görüyor, görmeye de devam edecek.
Ki haklı da. Yarın Yunan'la, Rus'la, İran'la şununla bununla sorun yaşadığımızda onlarca F-16 havada olacak. Bunların birbirleriyle ve diğer unsurlarla müşterek çalışabilmesi lazım. Buna göre sevk ve idare lazım. Bunun için de idmanlı olmak lazım. O idmanı yapmanın en iyi yolu da bu tür operasyonlar işte.
Hasılı F-16 olur, eurofighter olur ne olur bilmem. Acil ihtiyacımız devam ediyor. Siha kabiliyetimiz artıyor diye rahatlamanın alemi yok. Bu uçakları fena halde yormaya devam edeceğiz.
Karasu yazdı: ↑20 Kas 2022, 21:51
Dünkü bombalamalar önemli bir gerçeği ortaya çıkardı.
Bir ara sürekli şöyle söylenip dururdu:
-"Sihalar yavaş yavaş terörist bombalama işini F-16'ların elinden alacak, F-16'lar rahatlayacak, hizmet ömürleri daha yavaş kısalacak"
Bu fikir şu an çökmüş durumda. Savunulacak bir tarafı kalmadı.
Dün geceki gibi operasyonlar gösterdi ki kuvvet bu tür operasyonları F-16'larla müşterek harekat kabiliyetlerinin sönmemesi için idman fırsatı olarak da görüyor, görmeye de devam edecek.
Ki haklı da. Yarın Yunan'la, Rus'la, İran'la şununla bununla sorun yaşadığımızda onlarca F-16 havada olacak. Bunların birbirleriyle ve diğer unsurlarla müşterek çalışabilmesi lazım. Buna göre sevk ve idare lazım. Bunun için de idmanlı olmak lazım. O idmanı yapmanın en iyi yolu da bu tür operasyonlar işte.
Hasılı F-16 olur, eurofighter olur ne olur bilmem. Acil ihtiyacımız devam ediyor. Siha kabiliyetimiz artıyor diye rahatlamanın alemi yok. Bu uçakları fena halde yormaya devam edeceğiz.
MİUS geldikçe F-16'ların yükünü alıcaktır. Siha'ların zaten terör operasyonlarındaki bir sağladığı avantajlar unutulmamalı... Bizim ihtiyacımız çoklu sayıda NEB taşıyacak bir İha'ya ihtiyaçımız var.
Karasu yazdı: ↑20 Kas 2022, 21:51
Dünkü bombalamalar önemli bir gerçeği ortaya çıkardı.
Bir ara sürekli şöyle söylenip dururdu:
-"Sihalar yavaş yavaş terörist bombalama işini F-16'ların elinden alacak, F-16'lar rahatlayacak, hizmet ömürleri daha yavaş kısalacak"
Bu fikir şu an çökmüş durumda. Savunulacak bir tarafı kalmadı.
Dün geceki gibi operasyonlar gösterdi ki kuvvet bu tür operasyonları F-16'larla müşterek harekat kabiliyetlerinin sönmemesi için idman fırsatı olarak da görüyor, görmeye de devam edecek.
Ki haklı da. Yarın Yunan'la, Rus'la, İran'la şununla bununla sorun yaşadığımızda onlarca F-16 havada olacak. Bunların birbirleriyle ve diğer unsurlarla müşterek çalışabilmesi lazım. Buna göre sevk ve idare lazım. Bunun için de idmanlı olmak lazım. O idmanı yapmanın en iyi yolu da bu tür operasyonlar işte.
Hasılı F-16 olur, eurofighter olur ne olur bilmem. Acil ihtiyacımız devam ediyor. Siha kabiliyetimiz artıyor diye rahatlamanın alemi yok. Bu uçakları fena halde yormaya devam edeceğiz.
Dün ki Harekat ile ilgili ne biliyoruz ki? Kimse TB2'nin F-16'nın yükünü almasını beklemiyordu ama AKINCI'nın bekliyor. Nitekim AKINCI-B'nin sayısı belli harekata katılmış ve MK serisi bombaları teröristlerin kafasına geçirdiyse gayet tabi yükünü almış oluyor. Bunun için daha zamanımız var.
Karasu yazdı: ↑20 Kas 2022, 21:51
Bu fikir şu an çökmüş durumda. Savunulacak bir tarafı kalmadı.
Daha bir şey belli değil. Operasyonla ilgili detayları bilmiyoruz, bu bir. Planlanan hava kuvvetleri yapılanması, MURAD radarı anlamlı sayılarda envantere alınınca yerine oturmaya başlayacak, bu iki. Henüz karar vermek için erken.
Kuvvet, pilotları idmanlı tutsun canım. Ona bir şey diyen yok. Red Flag tatbikatına katılsalar, o zaman anlarız ne kadar idmanlılar; ama o iş şu siyasi ortamda yaş.
kivele yazdı: ↑20 Kas 2022, 22:27
Bizim ihtiyacımız çoklu sayıda NEB taşıyacak bir İha'ya ihtiyaçımız var.
Bizim iyi bir bomba öküzüne ihtiyacımız var. MMU, MİUS ve diğer SİHAlar derin darbe görevi için ideal. F-16, MMU ve MİUS air to air için ideal. Hassas vuruş kabiliyeti artan bir ordu için çok sayıda mühimmatı güvenli hava sahasına götürecek bir bomba öküzüne ihtiyacımız var. Bu zaman kadar bu yük
F-4 Phantom lardaydı. Ama şu aralar baba Phantom u çok yormuyorlar. F-4 muadili çift motorlu doğu-batı fark etmez. Kendi sistemlerimizi koyabiliceğimiz ürünler olabilir.
SİHA ve MİUS ağırlıklı olarak asimetrik savaş alanlarında kısa ve anlık hedeflere yönelik operasyonlarda F-16 ve türevi saatlik uçuş maliyeti yüksek Jet savaş uçaklarının yükünü alacaktır. Bu, Mahmur Kampı çevresinde terör örgütü sözde üst yönetimden birinin içinde bulunduğu araç olur, 7-8 kişilik bir terörist grup olur, birkaç hafif zırhlı araç hedefi olur. Buna benzer küçük ve kısa operasyonlar için elinde Siha veya türevi altyapı yoksa işin yükü Jet savaş uçaklarına kalıyor. Her defasında küçük büyük farketmeksizin her operasyona gönderiliyor. Yükünü hafifletecek kısmı budur aslında.
Buna benzer, havada 50-70-100 adetlerde savaş uçaklı, her iki ülke sınırları içerisinde yer alan geniş kapsamlı alanlarda belki de yüzlerce belirlenmiş hedeflere yüzlerce mühimmat ile yapılan kapsamlı saldırılar için zaten geçerli bir argüman değildir. Şuan yapılmakta olan son 2-3 senede hazırlıkları yapılan tahkimat, sinyal ve haberleşme altyapıları, enerji nakil hatları,lojistik noktalar, destek birimleri ve örgüt bağlantı noktalarının imha edilerek olası kara sınır ötesi operasyona hazırlıktır. İşte o andan itibaren tam kapasite Sihalar devreye girecektir. Kara unsurlarına gereken hava desteği bu noktadan sonra ağırlıklı sihalarda olacaktır. Her silah sisteminin muharebe sahasındaki görev zamanı ve görev ifası farklıdır. Siha nasıl ki olmazsa olmazdır ise nitelikli bir jet Muharip envanteri de asli görev için olmazsa olmazdır.
Ucaklar sadece operasyon yahut savas zamani ucuyor gibi degerlendirilmis. Aksine ucaklarin ömrü asıl olarak barış zamanında tüketilir. Ülkeden ulkeye gore dogal olarak sureler degisse bile bu degismez.
200+ km derinde bir aracin pesinde saatlerce dolanip, birkac gun sonra alakasiz baska bir yerde istenilen zamanda imha islemi icin harcanacak enerjiyi ve yipranmayi bir dusunelim, ustune bunu son yillarda yuzlerce kez yaptigimizi da ekleyelim. Suriye'ye düsen Mam ve turevi muhimmat sayisinin toplami, Yunanistan dahil bircok Avrupa ulkesinin envanter stogunu 3'e 4'e katlar, birkac binden bahsetmiyorum. Bu muhimmati Sihalar kullaniyor,siha envanteri bu denli genis olmasa idi, bunlarin yerine de F16 lar ucacakti, zaten ucar ve yogunken birde. Fazladan kac yüz sortiden bahsederiz bunu da dusunelim. Matematige gore dusunmek lazim. Kim kimin yerini alacak konusu degil bu, envantere, orduya, dusunme bicimine getirdigi yenilikler, sagladigi buyuk bir katki var. Yanindan tank gecse yıkılacak betona f16 gidiyordu arkadaslar, bu ucaklarin hizmet ömrüne fayda saglamadiklarini nasil soyleyebiliyoruz ? ornekler cokca artirilabilir...
Karasu yazdı: ↑20 Kas 2022, 21:51
Dünkü bombalamalar önemli bir gerçeği ortaya çıkardı.
Bir ara sürekli şöyle söylenip dururdu:
-"Sihalar yavaş yavaş terörist bombalama işini F-16'ların elinden alacak, F-16'lar rahatlayacak, hizmet ömürleri daha yavaş kısalacak"
Bu fikir şu an çökmüş durumda. Savunulacak bir tarafı kalmadı.
Dün geceki gibi operasyonlar gösterdi ki kuvvet bu tür operasyonları F-16'larla müşterek harekat kabiliyetlerinin sönmemesi için idman fırsatı olarak da görüyor, görmeye de devam edecek
Çöken bir fikir yok. Aksine gayet güzel işliyor. Suriye ve Irak operasyonlarında çokça gördük ki, hava hakimiyetinin kazanıldığı bir savaşta, uzun süre havada kalan ve silahlı devriye atabilen SİHA'lar hava yer görevlerinde muharip filoların görev yükünü epey alıyorlar.
Eskiden fırsat hedefi 3-5 tane zıpırı eşşek cennetine uçurmak için mecburen F-16 kaldırdığımız günler çabuk unutulmuş galiba.
- Dün start verilen operasyon ayrı bir olay. Düşük yoğunluklu bir savaş veya fırsat hedefi değil bunlar. Hava ve yer unsurlarının haftalarca, belkide aylarca süren takibi sonucu elde edilen istihbaratın kıymetlendirilmesi ile yapılan, planlama ve hazırlık safhası belki günlerce süren müşterek bir hava harekatı bu.
Bu tarz büyük ve eşzamanlı çoklu hedeflere yapılan hava saldırılarında muharip jetlerin kullanılması da gayet doğal.
Yazdığım tam anlaşılmadan bazı karşı argümanlar ortaya çıkmış.
Kısaca şunu söyleyeyim.
Neredeyse her gün çeşitli küçük hedeflere ve terörist gruplara tb2, anka veya akıncı ile mam-l atmamızdan bahsetmiyorum. O konuda sihalar zaten F-16'ların yükünü hayli aldı. Almaya da devam edecek. Benim bahsettiğim şey büyük operasyonlar.
Takdir edersiniz ki EFES tatbikatında belirlenmiş hedeflere bir kaç F-16 ile bomba bırakmak ile gerçek hedeflere onlarca uçakla müşterek şekilde bomba bırakmak aynı deneyimi kazandırmaz.
Kanaatimce dünkü operasyonu baştan sona hiç F-16 kaldırmadan (ve belki Heik veya tanker uçak falan da kullanmadan) sadece sihalarla yapabilseydik, örneğin hgk-82, Neb ve benzeri ağır bombaları sihalarla atacak duruma gelebilseydik (ve hatta havada yakıt ikmal görevi için dahi ihalara sahip olsaydık) bile kuvvet bu tür operasyonları F-16'larla idman yapmak için kullanırdı diyorum.
Karasu yazdı: ↑21 Kas 2022, 08:07
Yazdığım tam anlaşılmadan bazı karşı argümanlar ortaya çıkmış.
Kısaca şunu söyleyeyim.
Neredeyse her gün çeşitli küçük hedeflere ve terörist gruplara tb2, anka veya akıncı ile mam-l atmamızdan bahsetmiyorum. O konuda sihalar zaten F-16'ların yükünü hayli aldı. Almaya da devam edecek. Benim bahsettiğim şey büyük operasyonlar.
Takdir edersiniz ki EFES tatbikatında belirlenmiş hedeflere bir kaç F-16 ile bomba bırakmak ile gerçek hedeflere onlarca uçakla müşterek şekilde bomba bırakmak aynı deneyimi kazandırmaz.
Kanaatimce dünkü operasyonu baştan sona hiç F-16 kaldırmadan (ve belki Heik veya tanker uçak falan da kullanmadan) sadece sihalarla yapabilseydik, örneğin hgk-82, Neb ve benzeri ağır bombaları sihalarla atacak duruma gelebilseydik (ve hatta havada yakıt ikmal görevi için dahi ihalara sahip olsaydık) bile kuvvet bu tür operasyonları F-16'larla idman yapmak için kullanırdı diyorum.
Bu tarz kapsamlı operasyonlar örgütün altyapı ve lojistiğine ağır darbe vuruyor. Ama maalesef bir şekilde haberdar oluyorlar bu tarz operasyonlardan ve hiçbir şey yapamasalar bile militan kaybını minimize ediyorlar. Hava operasyonları sürmeli. Bir kaç uçak ile birkaç hedefe yapılan mini saldırılarda terörist kaybı daha yüksek oluyor. Bunu yapabilecek Akıncı da var. Hava operasyonları Suriye kuzeyinde devamlı hale gelmeli. O coğrafya da sürekli hale gelen bir duruma karşı önlem almak imkansız. Her gün bir yerlerde MK serisi bombalar kafalarına inmeli. Bölgedeki hedef seti çok geniş.
trakya_forever yazdı: ↑21 Kas 2022, 10:12
Bu tarz kapsamlı operasyonlar örgütün altyapı ve lojistiğine ağır darbe vuruyor. Ama maalesef bir şekilde haberdar oluyorlar bu tarz operasyonlardan ve hiçbir şey yapamasalar bile militan kaybını minimize ediyorlar. Hava operasyonları sürmeli. Bir kaç uçak ile birkaç hedefe yapılan mini saldırılarda terörist kaybı daha yüksek oluyor. Bunu yapabilecek Akıncı da var. Hava operasyonları Suriye kuzeyinde devamlı hale gelmeli. O coğrafya da sürekli hale gelen bir duruma karşı önlem almak imkansız. Her gün bir yerlerde MK serisi bombalar kafalarına inmeli. Bölgedeki hedef seti çok geniş.
İstihbarat sızıntılarının önüne nasıl geçilir? muhtemelen çok çeşitli haber kaynakları vardır.
Barınma ve iletisim altyapisi zayiflatilmis, muhimmat stoku eritilmis terörist ölü teröristtir, nefes aliyor olmasi birsey degistirmez. Orada sayisi 50 binin ustune cikmis bir yapi var, adam sayisi arttikca basari gelecek sanan ve buna gore planlama yapanlar hesap hatasi yapti, ülke kuracagiz ordu olacagiz dediler olamadilar, olamazlar da. Bizim icin ana hedef kiymetli hedefler olmali, TSK oradaki binlerce teröristin hamalligini yapmaz, bunlari vurarak bu isi bitiririz fikri de çürüdü, bu da bizim gecmiste yaptigimiz hesap hatası idi. Kurdukları düzen ustune yapılacak saldirilara ek olarak orgütün iyi yetismis kadrosu ustundeki baskiyi da artirarak devam etmek gerekiyor. Koruma semsiyesine sahip olduklarini saniyorlar, derinlere inip vurdukca tek tek avladıkca bu inanclari da azaliyor, bunu somut olarak iletisimlerinde de goruyoruz. Ölmek isteyen zaten kontrol noktalarımızı yokluyor hergün, orada da çözülme ve isteksizlik artmis durumda, bunu da belirtelim.
Mec yazdı: ↑21 Kas 2022, 10:53
İstihbarat sızıntılarının önüne nasıl geçilir? muhtemelen çok çeşitli haber kaynakları vardır.
Bölgede ABD askerleri olduğu için her saldırıdan önce adamlara haber veriyoruz. Sızıntı değil bizzat kendimiz söylüyoruz maalesef. Yanlış anlaşılmasın, ABD ile savaşı göze alacak pozisyonda olmadığımız için de buna neredeyse mecburuz.
Keşke ABD Özel kuvvetler komutanı o sözde mezuniyet töreninde konuşma yaparken tepelerine inseydi bir tane MK84 de, ah keşke işte.
Karasu yazdı: ↑20 Kas 2022, 21:51
Dünkü bombalamalar önemli bir gerçeği ortaya çıkardı.
Bir ara sürekli şöyle söylenip dururdu:
-"Sihalar yavaş yavaş terörist bombalama işini F-16'ların elinden alacak, F-16'lar rahatlayacak, hizmet ömürleri daha yavaş kısalacak"
Bu fikir şu an çökmüş durumda. Savunulacak bir tarafı kalmadı.
Dün geceki gibi operasyonlar gösterdi ki kuvvet bu tür operasyonları F-16'larla müşterek harekat kabiliyetlerinin sönmemesi için idman fırsatı olarak da görüyor, görmeye de devam edecek.
Ki haklı da. Yarın Yunan'la, Rus'la, İran'la şununla bununla sorun yaşadığımızda onlarca F-16 havada olacak. Bunların birbirleriyle ve diğer unsurlarla müşterek çalışabilmesi lazım. Buna göre sevk ve idare lazım. Bunun için de idmanlı olmak lazım. O idmanı yapmanın en iyi yolu da bu tür operasyonlar işte.
Hasılı F-16 olur, eurofighter olur ne olur bilmem. Acil ihtiyacımız devam ediyor. Siha kabiliyetimiz artıyor diye rahatlamanın alemi yok. Bu uçakları fena halde yormaya devam edeceğiz.
Hocam bence fikrin çökme durumu söz konusu değil. Eğer karşıda 'insurgent' bir yapı varsa mevcut jetlerin sağladığı ancak TB2-Akıncı ikilisinin sağlayamadığı herhangi bir kabiliyet yok. Benim amatör görüşüm şu; F-16'ları zaten 93 model Toros gibi kullanıyoruz. O gövde ömürleri tükenen kaynak. Bari bu ömürlerini de başka türlü kapatamayacağımız bir eksiğe harcayalım. Zira dediğim gibi özellikle karşıda iyi bir hava savunma kabiliyeti yoksa F-16'ların yaptığı her şeyi zaten drone'larla yapabiliyoruz.
Bu bir bakıma şuna benziyor; iç güvenlikte Emniyet ve Jandarma birimlerine COIN görevlerini ihale edip Karacıları olması gerektiği gibi konvansiyonel savaşa uygun pozisyona çekiyoruz. Böylece birimlerin enerjisi ve kaynağı farklı görevlere dağılmıyor vs. vs.
Bölgede terörün bitmesi için önce lojistiği kesmemiz gerekiyor. ABD ve AB ülkelerine elimizi açık oynamadığımız müddetçe bu eşek sürüleri cehennemi boylamaya devam edecekler. Atılan roket mühimmat artık her ne ise menşei ve lojistiği gerçekleştiren ülkeyi bulup gözdağı vermemiz gerekiyor. Başka türlü olmayacak bu iş.
Karasu yazdı: ↑20 Kas 2022, 21:51
Dünkü bombalamalar önemli bir gerçeği ortaya çıkardı.
Bir ara sürekli şöyle söylenip dururdu:
-"Sihalar yavaş yavaş terörist bombalama işini F-16'ların elinden alacak, F-16'lar rahatlayacak, hizmet ömürleri daha yavaş kısalacak"
Bu fikir şu an çökmüş durumda. Savunulacak bir tarafı kalmadı.
Pek öyle değil aslında. Eğer sihalarımız hali hazırda F-16 kadar yük taşıyabilselerdi bu operasyona belki tek bir F-16 dahi katılmayacaktı. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz ki gelecekte keşif ve havadan karaya görevlerin neredeyse tamamı insansız sistemler tarafından yapılacak. Buna SEAD/DEAD görevleri de dahil.
Bölgede terörün bitmesi için önce lojistiği kesmemiz gerekiyor. ABD ve AB ülkelerine elimizi açık oynamadığımız müddetçe bu eşek sürüleri cehennemi boylamaya devam edecekler. Atılan roket mühimmat artık her ne ise menşei ve lojistiği gerçekleştiren ülkeyi bulup gözdağı vermemiz gerekiyor. Başka türlü olmayacak bu iş.
Hocam işte o gözdağını, teröriste lojistiği sağlayan ülkeye verebilmenin yolu da saldırıların yapılabildiği sınır bölgelerine derinlemesine alan hakimiyeti kurarak verebiliriz. Tamamen temizlenmiş ve izole edilmiş bir hat. Hattı tamamlamak zaruri artık. Tel Rıfat, Münbiç tamamı, Aynel Arab, Ayn isa, Malikiye ve Kamışlı tamamen temizlenip izole edilmeli. İzole sonrası ileri harekat ile Rakka-Deyrzzor-Haseke hattına doğru SMO'dan mütevelli ileri Karakol ve kontrol noktaları ile hakimiyet dışı bölgeler baskı altına alınmalı. Güvenli bölgelere kaydırılacak namlulu ve topçu roket sistemleri ile daha uzak menzillere ateş gücü tehdidi hissettirilmeli. Devamlı olarak izole edilen güvenli bölge üzerinde iha/siha devriyeleri rutin hale gelecek noktaya gelinmeli. Hava sahası tamamen bu bölgede bizim kontrolümüzde olmalı. Başka yolu yok.
Bizim iyi bir bomba öküzüne ihtiyacımız var. Modernize edilmis SU-25 olabilirmi? Yada kabuk olarak alınınıp , insansız hale getirilip kullanılabilir mi?
velicanoduncu yazdı: ↑21 Kas 2022, 22:09
Bizim iyi bir bomba öküzüne ihtiyacımız var. Modernize edilmis SU-25 olabilirmi? Yada kabuk olarak alınınıp , insansız hale getirilip kullanılabilir mi?
Kızıl Elma Su-25'in işini rahatça yapabilir, ayrıca Su-25'in kabuklusunu nereden bulacaksınız?
igirgin yazdı: ↑21 Kas 2022, 22:36
Kızıl Elma Su-25'in işini rahatça yapabilir, ayrıca Su-25'in kabuklusunu nereden bulacaksınız?
Gürcistan'ın elinde 50 tane var sovyet döneminden kalan fabrikada yatıyorlar, sadece işi bilen birinin elden geçirmesi gerekiyor, TEI'nin modernize edeceği, sonrasında Azerbaycan'a satılacağı konuşuluyordu. Temel Kotil gidip yerinde incelemişti, bir daha oradan ses çıkmadı.
Ukala bomba farelerin demeçlerine bakın. Etek giyen karı kılıklı fistandılar ne zamandan beri IŞİD Terör Örgütü teröristlerine karşı savaşıyormuş? İşid teröristlerine karşı sanki bizim askerler gibi göğüs göğüse çarpışmışlar da geri çekilince burun kıvırıyorlar. Amerikan hava kuvvetleri her tarafı dümdüz bombaladıktan sonra bölgelere hazır konuyorlar.
Fazla uzatmaya gerek yok gebermeye hazır olsunlar ve komutanlarımıza da buradan ricam var. Sarı torbalar ziyan olacağına leşleri de doğa arazilerine bırakıp ak babaların nesillerinde tükenmesine karşı bırakın çürüsünler.
Türkiye harekat zamanlamasinda altın oranı tutturmak zorunda oldugunu her zaman bildi. Dönem dönem baska degiskenler olmakla birlikte bu zorunlulugun temel sebebi her zaman ekonomik durumlardı. Ben simdiye kadar hicbir genis capli harekata abd den yesil isik geldigini gormedim, kaldı ki Suriye sadece abd ile konusarak şekillendirilecek bir saha değil. Önemli olan, bölgesel ve genel konjonkturu iyi sezmek ve harekat basladiktan sonra yanacak ışıklara karsi hazirlikli olmak. Devlet, sanildiginin aksine yavas hareket etmez, bizim bilmedigimiz yıgınla faktoru hesaplamak ve dogru zamanda başlamak zorunda oldugunu bilir. İşin saha kısmı bizim icin en kolayı, oyle bir karizmasi var Türk ordusunun dünya arenasında. Kimse acaba basarisiz olurlar mı diye dusunmez dışarıda, bunun sebebi de iste her daim dogru zamanlama ve planlamadır. Gerektigi anda baslayacak ve istedigimizi alacağız, her zamanki gibi...
Bu sefer ben rusya ve suriye tarafında daha bir sakinlik sezinledim. Yanlış mı yorumluyorum bilmiyorum ama, diğer harekatlardan daha başka olacak gibi. Sanki hadi gelin buraları temizleyelim, esat sen de tarafları birlestirdikten sonra ülkeni seçime götür, seçilen hükümeti kabul et ve çekil, rusya sen de lazkiye ve tartusta kalmaya devam et, esat için de güvence olmaya devam edersin, ben de tüm sınır güvenliğimi garanti altına alayım, bölücü terör örgüt-pyd terör yapılanması tamamen temizlenmiş olsun, ırak suriye ve rusya ile beraber bölgesel barışı ve bölgesel güvenliği birlikte inşa edelim gibi bir hava var. Sınır güvenlik hattının eksik kalan kısımları olan tel rifat Aynel Arab Ayn isa munbic kamışlı ve malikiye kontrol altına alınırsa, bu bölgede artık başka bir oluşum yapılma şansı sona erer bence. Bu sınır güvenliği resmi olarak benzer oranlarda ırak kuzeyinde de gercekleşirse Türkiye topraklarına sınır ötesi 30-40km den itibaren güvenlik kuşağı kurulmuş olacak. Bu kuşaktan aşağıya ne kurarsaniz kurun artık hedeflenen ülke toprağına ulaşmak için güvenlik çeşitliliği içinde olan bir bölge karşılarına çıkmış olacak. Bu harekatla inşallah kuşak tamamlanır. Sonrasında sayısı daha da arttırılmak sureti ile Türkmen Tugayları ağırlıklı olarak kuşak içerisinde kurulacak kontrol noktaları ve üslere SMO birlikleri yerlestirilip başında da Türk komuta kademesi konulmalıdır. Bu saatten sonra Türkmen silahlı unsurları devamlı olarak faal tutulmalı ve benzeri yapılanma mutlak suretle ırak kuzeyi için de hayata geçirilmelidir.
KARACI yazdı: ↑23 Kas 2022, 09:57
Türkiye harekat zamanlamasinda altın oranı tutturmak zorunda oldugunu her zaman bildi. Dönem dönem baska degiskenler olmakla birlikte bu zorunlulugun temel sebebi her zaman ekonomik durumlardı. Ben simdiye kadar hicbir genis capli harekata abd den yesil isik geldigini gormedim, kaldı ki Suriye sadece abd ile konusarak şekillendirilecek bir saha değil. Önemli olan, bölgesel ve genel konjonkturu iyi sezmek ve harekat basladiktan sonra yanacak ışıklara karsi hazirlikli olmak. Devlet, sanildiginin aksine yavas hareket etmez, bizim bilmedigimiz yıgınla faktoru hesaplamak ve dogru zamanda başlamak zorunda oldugunu bilir. İşin saha kısmı bizim icin en kolayı, oyle bir karizmasi var Türk ordusunun dünya arenasında. Kimse acaba basarisiz olurlar mı diye dusunmez dışarıda, bunun sebebi de iste her daim dogru zamanlama ve planlamadır. Gerektigi anda baslayacak ve istedigimizi alacağız, her zamanki gibi...
Hocam başarısız olma şansımız yok. Bedeli ne olursa olsun başarılı olunmak zorunda. Bedeli ağır da olabilir ben tam emin değilim ama ne olursa olsun operasyonda başarı elde edilecektir, edilmek zorundadır. ABD tarafından eğitilmiş, silahlandırılmış, lojistik ve istihbarat desteği alan, bölgeyi tahkim etmiş, oldukça kalabalık ve sivilleri kullanmaktan imtina etmeyen bir terörist güruh var karşıda. Evet ibre her daim bizden yana ama verebileceğimiz muhtemel kayıplar bu kez yüksek olabilir. İnşallah minimum kayıp ile atlatırız.
Yanlış anlaşılmış sanırım, burada başarıdan kasıt teröristlere karşı verilen mücadele değil. Biz oralarda hiçbir zaman sadece teröristlere karşı mücadele etmedik. Bu perdenin arkası ile önü çok farklı trakya hocam. GPS in sahada kesildiği, türlü karartma ve engellerin olduğu teknik sorunlarla uğraştığımız bile oluyor, hangi terör örgütünde bu kabiliyetler var ? başarı çıtası bizde çok farklı, görüyoruz, okuyoruz, duyuyoruz, 2 tank vurulunca orduyu eleştirmeye başlayanları ve hazırda bekleyenleri de unutmuyoruz. Savaşın, çatışmanın doğası gereği olan hususlar söz konusu Türk ordusu olduğu anda bir anda devre dışı kalıyor, burada amaçları belli tabii birtakım çevrelerin. Başarı, istediğini almaksa her daim hazırız lakin bizim için başarı çıtası bu değil. Sivil hassasiyeti, minimum asker ve teçhizat kaybı ve her harekatta büyük bir gözdağı verme zorunluluğumuz var. Bu, birçoklarında yok...